Psikolog Carl Jung, hepimizin çocukluğumuzdan kalma duygu, inanç ve deneyimleri hâlâ taşıyan parçamız olan bir “iç çocuğumuz” olduğuna inanıyordu.
Psikolojik sağlığımız için içimizdeki çocukla bağlantı kurmanın ve onu iyileştirmenin gerekli olduğuna inanıyordu.
Henüz işlemediğimiz çocukluk deneyimlerinden dolayı içimizde donmuş birçok çocuğumuz olduğunu düşünüyorum.
Ve hem bir iç çocuğumuz hem de bir iç yetişkinimiz olsa da, içimizdeki çocuk işini yapmaya başlamadan önce ve korkularımızın, güvensizliklerimizin, gerçekten oluşturduğumuz sağlıksız ilişki kalıplarımızın köklerini işlemek için çocukluğumuza geri dönmenin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. içimizdeki yetişkinle temas kurun ve onu geliştirin.
İç çocuk çalışmasındaki iç yetişkin, sizin olgun, bilge ve şefkatli parçanızdır. İçinizdeki çocukla ilgilenebilen, ona ihtiyaç duyduğu sevgiyi, desteği ve anlayışı sağlayabilen parçanızdır.
Bu, genellikle başkalarına görünmede gerçekten iyi olan, ancak kendinizi korkmuş, endişeli veya çekingen hissettiğinizde o kadar erişilebilir olmayan kısımdır.
İçinizdeki yetişkin size şu konularda yardımcı olabilir:
1. İçinizdeki çocuğun duygularını kabul edin. İçinizdeki çocuk incinmiş, kızgın veya korkmuş hissettiğinde, içinizdeki yetişkin bu duyguları adlandırmanıza ve neden orada olduklarını anlamanıza yardımcı olabilir.
2. İçinizdeki çocuk için sınırlar belirleyin. Bazen, içinizdeki çocuk, davranışlarına sınırlar koymanıza ihtiyaç duyabilir. Örneğin, içinizdeki çocuk dışa vuruyorsa, içinizdeki yetişkin hayır demenize ve bu sınırları zorlamanıza yardımcı olabilir.
3. İçinizdeki çocuğun iyileşmesine yardım edin. İçinizdeki yetişkin, çocukluk deneyimlerinizi işlemenize ve tutunmuş olabileceğiniz acı ve travmayı salıvermenize yardımcı olabilir.
4. İçinizdeki çocuğu besleyin. İçinizdeki yetişkin, içinizdeki çocuğa ihtiyaç duyduğu sevgiyi, desteği ve ilgiyi vermenize yardımcı olabilir. Bu, oynamak, okumak veya doğada zaman geçirmek gibi etkinlikleri içerebilir.