Hayatımız boyunca birileri bizden bir şey yapmamızı istedi veya talep etti. Özellikle çocukluğumuzda ebeveynlerimize karşı yüksek sesle ‘’Haayıırr’’ diye bağrışlarımız kulaklarda çınladı. Ancak büyüdükçe ‘’Hayır’’ demek zorlaştı, sesi kısıldı sanki. Bebekliğimizin ve çocukluğumuzun o en içten ‘’hayır’’ları, zorunlu ‘’evet’’lere ‘’tamam’’lara ‘’belki’’lere ‘’yapmaya çalışacağım’’lara dönüştü. Çoğu zaman kendimizi ait olmak istediğimiz yerlerden dışlanmamak, terk edilmemek veya bir gruba dahil edilmemek için zorunlu ‘’evet’’ler dedik.
Genel olarak insanların hayır demenin altında yatan endişeleri şu şekilde sıralayabilirim:
• Ne zaman hayır diyeceğinizi veya neye hayır diyeceğinizi bilememek
• Nasıl nazikçe hayır diyeceğinizden emin olamamak
• Hayır’ın nasıl karşılanacağı konusunda endişelenmek (hayır aldıklarında insanların üzüleceğinden, sevgilerini yitireceğinden veya sinirleneceğinden endişe etmek)
Hayır demek, insanlara karşı sınır koyabilmenin en iyi yoludur. Hayır diyerek istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda hissetmeyiz. ‘’Ama hayır dersem karşı tarafı kırarım veya üzerim’’ dediğinizi duyar gibiyim. Şunu unutmayalım; iyi bir sınır koyduğunuzda karşı tarafın tepkisini kontrol edemeyeceğinizi bilmelisiniz.. Başka insanların duygularının sorumluluğunu üstünüze almadan kendi duygularını deneyimlemelerine ve işlemelerine izin vermek, bir şeye hayır demeyi düşünürken anahtar bir yetkinliktir.
Hayır diyebilmek için çözüm önerileri
• İlk olarak, ‘hayır’ demenin her zaman ve tek başına olumsuz anlamlar ifade etmeyeceğini vurgulamak önemlidir. Bu davranışı kötü bir davranış olarak algılamak yerine onun da tıpkı ‘evet’ gibi zaman zaman gerekli olabileceğine odaklanabiliriz. Hayır demek bizi kötü bir insan yapmaz. Hem kendimiz hem de karşı taraf için, eşit düzeyde iletişimi kolaylaştıran basit bir anahtar işlevi görür yalnızca. Bu düşünceyi uygulamaya çalışırken öncelikle günlük, basit ve önemsiz görünen olaylarla başlamak bizim için teşvik edici olabilir. Böylelikle giderek daha öz güvenli bir şekilde bu davranışı kazanabiliriz.
• Mantıklı insanların çoğunun ara sıra verilen hayırlara iyi yanıt vereceğini hatırlamak size yardımcı olabilir. Ve eğer birisi mantıksızsa, o zaman daha sıkı sınırlar koymak ve daha sık hayır demek için daha da fazla sebebiniz var demektir. Genel olarak, ne zaman hayır diyeceğinizi tasarlamaya çalışırken, kendinize şu soruları sorabilirsiniz;
1. Bunun için şu anda zamanım, enerjim ve param var mı?
2. Bu benim değerlerimle uyumlu mu?
3. Bunu yapmak istiyor muyum?
4. Sadece hayır demekten korktuğum için mi evet diyorum?
• ‘Hayır’ demenin üzerimizdeki ağırlığını hafifletmek için onu tek bir kelimeye indirgemekten kaçınabiliriz. ‘Hayır’ın taşıdığı anlamı başka cümlelerle; fakat aynı açıklıkla ifade edebiliriz. Örneğin ‘Kırmak istemem ama zamanım dolu ve bunu şu anda yapamam.’ ‘Üzgünüm, yapmam gereken başka bir şey var.’ ya da ‘Seni anlıyorum. Aslında normalde ben de … yapardım; ama şimdi … ilgilenmek benim için daha önemli.’ gibi diğer kişiyi kırmadan da reddetmenin yollarını bulabiliriz.
-Eda Nur ÇAKMAK